Côte d'Azur'da geçirdiğimiz altı günde Monako'yu da gezme fırsatımız oldu. Nice'den trenle Monako'ya 20 dakikada ulaşıyorsunuz. Trenden inip önce Monte Carlo'nun limanında turladıktan sonra Monaco-Ville'e gidiyoruz.
Monte Carlo liman |
Monte Carlo |
Monaco Prens Sarayı (Palais du Princier de Monaco) ve sarayın bulunduğu meydan (Place du Palais) film setindeymişsiniz hissi uyandırıyor. Monaco-Ville'deki bütün meydanlar ve sokaklar da neredeyse bu meydan kadar temiz ve bakımlı.
Palais du Princier de Monaco |
Palais du Princier de Monaco |
Place du Palais |
Monaco-Ville |
Monaco-Ville'de deniz kenarında, kayaların tepesinde yer alan Okyanusbilim Müzesi (Musée Oceanographique) karşımıza çıkıyor. Daha sonra St. Martin bahçesinden geçerek St. Nicholas katedraline ulaşıyoruz.
Musée Oceanographique |
St. Nicholas Katedrali |
St. Martin Bahçesi |
St. Martin Bahçesi |
Monako'da toplu taşımanın büyük bir bölümü asansörlerle gerçekleştiriliyor. Monaco-Ville'den sonra birkaç asansöre binip deniz seviyesinden 100 metre yükseklikteki Egzotik Bahçe (Jardin Exotique)'ye ulaşabilirsiniz. Daha önce hiç görmediğim çeşit çeşit devasa kaktüsler ve çeşitli bitkiler karşımıza çıkıyor. Bu bahçeden Monaco-Ville manzarası insanı büyülüyor. Japon ve Fontvieille bahçeleri Monako'da gezebileceğiniz diğer bahçeler.
Egzotik Bahçe |
Egzotik Bahçe |
Monaco-Ville |
Egzotik Bahçe'den neredeyse deniz seviyesine kadar inen gözlem mağarasının (Observatory Cave) rehber eşliğinde gezilebildiği saate denk geliyoruz. Mağaraya giren gruba katılıyoruz.
Gözlem Mağarası |
Gözlem Mağarası |
Monako bilindiği gibi casinolarıyla da ünlü. Bu küçük ülke aynı zamanda Formula 1 yarışlarına da ev sahipliği yapıyor.
Sırada Nice, Cannes, Antibes...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder